Ozon tedavisi bazı tıbbi durumları tedavi etmek için
kullanılır. Ozon tedavisi belirli bir miktarda ozon/oksijen karışımının vücut
boşluklarına ya da dolaşım sistemine uygulanması olarak özetlenebilir. Ozon
antioksidandır ve bağışıklık sistemini aktive eder. Ozon uygulamalarının amacı dolaşımı
arttırmanın yanında birçok hastalıkta bozulmuş olan organik fonksiyonların
yeniden canlandırılmasına yardımcı olmaktır. Sadece virüs ve bakterileri öldürmekle
kalmaz tüm mikroorganizmalar ve toksinlerini de okside edebilir.
Normal havada düşük miktarda ozon mevcuttur. Ham maddesi
oksijen olan ozon depolanamayan stoklama imkânı olmayan tek gazdır. Ozonun
stoklanamamasının sebebi bulunduğu ortamın sıcaklığı ile doğru orantıda ozon
gazı bir süre sonra ham maddesi olan oksijene hiçbir uygulamaya maruz kalmadan
dönmektedir. Bu nedenle uygulamalarda ozon jeneratörleri gereklidir. Ozon
ultraviyole ışınları ile veya oksijen atomlarının üzerine uygulanan kuvvetli
elektriksel akım ile oluşturulur.
İnsan kanı ozon/oksijen karışımı ile karşılaştığında;
oksijen çözünür ve kan içerisindeki ortalama oksijen basıncını 350-400 mmHg a
çıkar.
Kanda ozon interaksiyonunun direkt sonucu periferik dokuda
daha iyi bir oksijen beslenmesidir (ötrofik etki). Bunun dışında metabolik
asitlerin azalmasına yol açar. İmmün stimulasyon yoluyla immün kompetan
hücreler ve medyatörler aktive edilir.
Hastadan alınan 5 ml kan ile aynı miktarda 80-100 µl/ml
konsantrasyonundaki oksijen/ozon karışımı bir dakika inkübe edilir. Bu süre
zarfında ozonunun, yine aynı şekilde kanda önce çözünüp sonra da biyolojik
moleküller ile reaksiyona girmesi beklenir. Sonrasında bu kan, gluteus kasına
yavaşça enjekte edilir.
Ozon uygulamaları yara iyileşmesi, yaşa bağlı maküler
dejenerasyon, iskemik, basit diş ve ağız infeksiyonlarından hepatitlere kadar
uzanan geniş bir aralıktaki çeşitli infeksiyon hastalıklarında yapılan vaka
analiz çalışmalarında olumlu etkiler göstermiştir.
Ozon tedavisi uygulanan hastalarda antibiyotik tedavisi
alanlara göre yara iyileşmesi hızlanmış, hastanede kalma süreleri kısalmış,
glisemi düzeyleri daha iyi kontrol edilebilmiş ve antioksidan enzim düzeyleri
artmış olarak bulunmuştur.
Ozon, beyaz kan hücrelerinin (savunma hücreleri olup,
enfeksiyonlara karşı korurlar) oluşumunu artırır, fonksiyonlarını düzenler.
Bakteri, virüs ve mantarları öldürür. Kırmızı kan hücrelerinin elastikiyetini
artırır, kanın kıvamını azaltır, akışkanlığını sağlar. Damar duvarlarındaki
plakların yumuşamasını ve küçük kan damarlarındaki tıkaçların çözülmesini
sağlayarak dolaşımı düzenler.
Ozon Tedavisi
Uygulama Yöntemleri
Ozon tedavisinin uluslararası kabul görmüş on civarında
uygulama şekli bulunmaktadır:
Majör otohemoterapi:
En sık tercih edilen uygulama yöntemidir. Hastanın damarından alınan bir miktar
kanın (50-270ml) ozona dayanıklı şişe içinde uygun ozon/oksijen karışımı (ozon
en çok %5, oksijen en az %95) ile muamele edildikten sonra aynı damardan geri
verilmesi esasına dayanır. Tüm tedavilerin temel uygulama yöntemidir.
Çoğunlukla planlanan ozon tedavisi protokollerinde yer alır.
Minör otohemoterapi:
Hastadan alınan bir miktar kanın (5-10 ml) ozona dayanıklı enjektör içerisinde
uygun ozon/oksijen karışımı (ozon en çok %5, oksijen en az %95) ile muamele
edildikten sonra kas içine uygulanması esasına dayanır.
Topikal uygulamalar:
Uygun ozon/oksijen karışımı (ozon en çok %5, oksijen en az %95) ile üretilmiş
gazın veya ozonlu sıvıların (su, yağ) cilt üzerine doğrudan uygulanması esasına
dayanır. Ozonlu serum fizyolojik güçlü ve etkin bir antiseptiktir.
Torbalama:
Özellikle ekstremitelerdeki infeksiyon, ülser ve lokal deri lezyonlarında
uygulanan etkin bir yöntemdir. Deri ıslatıldıktan sonra özel dizayn edilmiş bir
torba ile lezyonun olduğu bölge çevrelenir. Torbanın gaz karışımını torba içine
veren ve gazı emen giriş ve çıkışları bulunur. Torbalama tedavisi boyunca gaz
giriş ve çıkışı aynı hızda devam eder.
Ozon aynı zamanda hücre farklılaşmasını da etkileyebilir.
Deri dokusunda ozondan sonra keratin 10 üretiminde artış sağlar. Boyun ve baş
bölgesi dışarıda kalacak şekilde ozon-oksijen gaz karışımına kısmi vücut
maruziyeti, sıcaklığı 40 dereceye ayarlı yoğun su buharı veren “ozon sauna”
denen kabinlerle sağlanır. Kabin içinde kalınan süre tahmini 15-20 dakikadır.
Hangi cilt
rahatsızlıklarında uygulanır?
Diabet (şeker hastalığı) yaraları, enfekte olmuş ve
iyileşmeyen yaralar, yatakta uzun süre yatmaya bağlı ortaya çıkan bası yaraları
(dekubitüs ülserleri), dolaşım bozukluğuna bağlı bacaklarda ortaya çıkan ciddi
yaraların tedavisi, Ozon Tedavisinin temel uygulama alanlarından biridir.
Ozon Tedavisi yara bölgesine gelen kan ve oksijeni artırır.
Yara oluşmasına sebep olan bakterileri öldürür. Çeşitli nedenlere bağlı oluşan
cilt alerjileri, ekzemalar, lokal olarak kremler ve majör,minör veya rektal
uygulama kombinasyonları ile tedavi edilir. Ameliyat sonrası zor iyileşen
yaralar ve yara izlerinde Ozon Terapi çok etkilidir.
Diğer cilt tedavileri
Ciltte oluşan bakteriyel enfeksiyonlu yaralarda, mantar
hastalıkları gibi inatçı yaralarda Ozon Terapi çok etkili olmaktadır.
Açık yatak yaraları (decubitus ülserler),yanık tedavisi, alt
bacağın ülserleri (Ulcus cruris), şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları ve
kangren gibi enfeksiyonlu yaralar Ozon Terapiden çok yararlanmaktadır. Burada
öncelikle, mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan
özelliğinden, diğer deyişle bakterisid ve fungisid etkisinden yararlanılır.
Yaranın temizlenmesinden itibaren, düşük dozda ozon uygulayarak iyileşme süreci
hızlandırılır.
Ozon Terapi bölgesel kan dolaşımını artırır. Ter kokularını
önler. Daha temiz, daha yumuşak yenilenmiş bir cilt sağlar.
Selülit İçin Ozon
Terapi (Ozon Sauna)