Sivilce, genelde cildin en fazla fonksiyonel yağ bezleri
içeren bölgeleri olan yüzde, boyunda, sırtta ve omuzlarda görülür. Sivilce
aşağıdaki şekillerde görülebilir:
Komedonlar (Beyaz
noktalar ve siyah noktalar): Kıl köklerindeki açıklıkların, salgılanan
yağlar, ölü deri hücreleri ve bazen bakteriler tarafından tıkanarak
kapanmasıyla meydana gelir. Komedonlar cilt yüzeyine açıldığında, kıl köklerini
dolduran kütlelerin koyu renk görünümünden dolayı siyah nokta olarak
adlandırılır. Komedonlar kapalı olduğunda hafif kabarık, ten rengi bu şişlikler
beyaz nokta diye adlandırılır.
Papüller: Kıl
köklerinde iltihap veya enfeksiyon belirtisi olan küçük kabartılardır. Papüller
kırmızı ve hassas olabilir.
Püstüller:
Uçlarında beyaz iltihap bulunan kırmızı, hassas şişliklerdir.
Nodüller: Cilt
yüzeyinin altındaki büyük, sert, acı veren küçük kitlelerdir. Salgıların kıl
köklerinin derininde birikmesiyle oluşurlar.
Kistler: Cilt
yüzeyinin altındaki acı veren, iltihap dolu şişliklerdir. Bu çıban benzeri
enfeksiyonlar yara izi bırakabilir.
Sivilce, rahatsızlık verici ve can sıkıcı bir şekilde kalıcı
olabilir. Akne lezyonları yavaş iyileşir ve biri iyileşmeye başladığında
başkalarının belirdiği görülür.
Hormonların akne gelişiminde rol oynayarak, rahatsızlığın
gençlerde yaygın görülmesine yol açması mümkündür. Bununla beraber, akne her
yaştan insanda görülebilir. Bazı erişkin kadınlarda hamilelikle, regl
döngüleriyle, doğum kontrol hapları kullanmaya başlamak veya kullanmayı bırakmakla
ilişkili hormonal değişimlere bağlı olarak akne görülebilir.
Akne, şiddetine bağlı olarak sıkıntıya ve ciltte yaralanmaya
yol açabilir. İyi haber şu ki etkili tedaviler mevcuttur ve tedaviye ne kadar
erken başlanırsa kalıcı fiziksel ve duygusal zarar riski o kadar düşüktür.
Akne genellikle ciddi bir cilt rahatsızlığı değildir. Ama cildinizde yara izleri veya başka hasarlar kalmaması için, inatçı sivilcelere veya iltihaplı kistlere karşı bir dermatoloğa başvurarak tedavi olabilirsiniz. Akne ve bırakmış olabileceği izler, sosyal ilişkilerinizi veya kendinize olan güveninizi etkilediği takdirde, aknenin kontrol edilip edilemeyeceği veya yara izlerinizin azaltılıp azaltılamayacağı konusunda bir dermatoloğa danışmalısınız.
Sivilce (Akne)
Tedavisi
Akne tedavisi yağ üretimini azaltır, deri hücresi döngüsünü
hızlandırır, bakteriyel enfeksiyonla mücadele eder, iltihabı azaltır veya
dördünü birden gerçekleştirir.
Akne tedavisi türleri
şunları içerir:
Kozmetik işlemler:
Kimyasal soyma ve mikrodermabrazyon, akne kontrolüne yardımcı olabilir.
Geleneksel olarak ince çizgileri, güneş hasarını ve yüzdeki yara izlerini
azaltmakta kullanılan bu kozmetik işlemler, en çok diğer akne tedavileriyle
beraber kullanıldıklarına etkili olur.
Lazer ve ışın
tedavisi: Lazer ve ışın bazlı tedaviler, cilt yüzeyine zarar vermeksizin
cildin daha derin katmanlarına ulaşır. Lazer tedavisinin, yağ bezlerine zarar
vererek daha az yağ üretmelerine yol açar. Işın tedavisi, akne iltihaplanmasına
yol açan bakterileri hedefler. Bu tedaviler aynı zamanda cilt dokusunu
iyileştirir ve yara izi görünümünü azaltır.
Antibiyotikler:
Hafif ile şiddetli akne için, bakteriyi azaltmak ve iltihapla mücadele etmek
üzere, kısa bir oral antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyabilirsiniz. Oral
antibiyotikler ilk olarak akne tedavisinde kullanıldığından, aknesi
bulunanlarda antibiyotik direnci önemli derecede artmıştır. Belirtileriniz
geçmeye başlar başlamaz ya da ilaç etkili olmazsa (genellikle 3-4 ay
içerisinde) ilacı bırakmanız önerilir.
Reçeteli topikal
tedaviler: Akneniz reçetesiz tedavilere yanıt vermediği takdirde, daha
kuvvetli bir reçeteli losyon tavsiye edilebilir. A vitamininden elde edilen
topikal ilaçların etken maddeleri arasında tretinoin, adapalen ve tazaroten yer
alır. Bunlar hücre döngüsünü hızlandırır ve kıl köklerinin tıkanmasını önler.
Ayrıca, ciltteki fazla bakterileri öldüren bir dizi topikal antibiyotik de
mevcuttur. En iyi sonuçları elde etmek için genellikle bu ürünlerin bileşimine
ihtiyaç duyulur. Farklı dozlarda benzoil peroksit ve klindamisin bileşikleriyle
benzoil peroksit ve eritromisin bileşiklerinin de aralarında yer aldığı bir
dizi benzoil peroksit ve antibiyotik bileşiği de mevcuttur.
İsotretinoin:
Derin kistler için antibiyotikler yeterli olmayabilir. İsotretinoin, başka
tedavilere yanıt vermeyen, yara izi bırakan kistler için kullanılabilen güçlü
bir ilaçtır. Bu ilaç, en şiddetli akne türlerine mahsustur. Oldukça etkilidir,
ama ciddi yan etkiler görülme olasılığı yüzünden, bu ilacı kullananların bir
dermatolog tarafından yakından takip edilmesi gerekir.
Doğum kontrol hapları:
Norgestimat ve etinilestradiol içeren bileşikler kadınlarda akneyi
iyileştirebilir. Ama doğum kontrol hapları baş ağrısı, meme hassasiyeti,
bulantı ve depresyon gibi doktorunuza danışmak isteyeceğiniz başka yan etkilere
yol açabilir.
Reçetesiz topikal tedaviler:
Akne losyonları yağı kurutabilir, bakterileri öldürebilir ve ölü deri
hücrelerinin soyulmasına katkıda bulunabilir. Reçetesiz losyonlar genellikle
hafiftir ve etken madde olarak benzoil peroksit, sülfür, resorsinol, salisilik
asit veya laktik asit içerebilir. Bu ürünler hafif akne için faydalı olabilir.