Erkek tipi saç dökülmesi;
genetik yatkınlığı olan kişilerde görülen ve erkeklik hormonuyla
ilişkilendirilen saç dökülmesi şeklidir. Erkeklerde bu tip saç dökülmesi şakak
ve tepe bölgesinde görülürken, kadınlarda saçlı derinin üst bölümünde tamamen
seyrelme şeklinde görülür. Saçların seyreldiği alanların kenarlarında
olgunlaşmamış kısa, ince ve uca doğru giderek cılızlaşan saçlar bulunur.
Erkeklerde erkek tipi saç dökülmesinin nedenleri:
Erkeklerdeki saç dökülmelerinin %95 gibi büyük bir bölümü
saçta androjenlerin etkilerine karşı kalıtsal bir duyarlılık nedeniyle oluşur.
Bazı erkeklerde 20 i yaşların başında ortaya çıkar. Bu tip dökülme, 25 yaşına
kadar erkeklerin %25'ini, 40 yaşına kadar %40'ını, 50 yaşına kadar %50'sini
etkiler.
Erkek tipi saç dökülmesi, genellikle kalıtımsaldır ve birçok
erkek için endişe uyandırır. Erkek, bu özelliği anne ve babasının soy
ağacındaki bireylerden alır. Eğer genetik olarak saçınızı kaybetmeye
yatkınlığınız varsa ve saç kaybınız için hiçbir şey yapamıyorsanız, uzun
dönemde saçınızı koruma imkanınız azalır.
DHT (Dihidrotestosteron), kötü testosteron, vücuttaki pek
çok erkeklik hormonundan biridir. DHT bir erkeğin yaşamının erken dönemindeki
gelişim aşamalarında çok önemlidir; ancak, yaşlandıkça saç dökülmesinin nedeni
haline gelmeye başlar. Erkek tipi saç dökülmesi DHT nin kıl foliküllerine olan
etkisinden kaynaklanmaktadır. İnsan saçı normalde büyüme, dökülme ve yeniden
büyümeyi içeren bir döngüyü izler. Ancak artmış DHT düzeylerinin hem büyüme
evresinin hem de saçın dökülmesi için gereken sürenin kısalmasına etkide
bulunduğu düşünülmektedir. Bu durum saçların cılızlaşmasına yol açar.
Kadınlarda erkek tipi
saç dökülmesinin nedenleri:
Genellikle yaşlanmaya, bazı hastalıklara veya hormonal
değişikliklere bağlı olarak her 5 kadından birinde bu tip saç kaybı olduğu
görülür. Kadınlarda genellikle tamamen olmasa da incelme ve seyrekleşme
şeklinde görülür.
Kadınlarda saç kayıplarının %80 ini erkeklik hormonun
fazlalığı yani androgenetik alopesi oluşturur. Kadınlarda bu tip saç dökülmesi
genellikle otuzlu yaşlarda başlar, kırklı yaşlarda belirgin hal alır ve hatta
menopozdan sonra iyice fark edilir hale gelir. Bu saçsızlık tipi genellikle
başın üzerindeki ve iki yanındaki saçlarda seyrelme şeklinde kendini gösterir.
Kadınlardaki saç dökülmeleri, erkeklerde olduğu gibi kolay teşhis edilebilir
değildir. Kadında androgenetik alopesi farklı görünümlerde ortaya
çıkabilmektedir.
Erkeklik hormonu
(Androjen) saç dökülmesine nasıl etki eder:
Saçı dökülen kişilerin saç köklerindeki androjen (erkeklik
hormonu) reseptörleri normalden daha hassastır. Bu hassasiyet, kanda normal
düzeyde olan androjenlerin saç köklerini daha fazla etkilemesine neden olur.
DHT saç köklerindeki reseptörlere bağlanır ve saç köklerinde küçülmeye neden
olur. Küçülen köklerde zayıf, ince ve renksiz saçlar oluşur. Bir süre sonra da
bu saç kökleri yok olur.
Hemen herkeste oluşabilen saç dökülmelerini, günümüzdeki tedavi teknikleriyle durdurmanın ve saç kökleri henüz ölmediyse bunlardan yeni saç oluşumu sağlamak mümkün. Saç dökülmesini engellediği klinik çalışmalarla kanıtlanmış içeriğinde HSOR enzimleri ve capigen bulunan saç dökülmesini önleyici ürün tercih edilebilir. Saç köklerinin etrafında oluşmuş DHT'nin hızla parçalanmasını sağladığı klinik çalışmalarla ispatlanmış ürünler, saç dökülmesini erken dönemde yakalayıp durdurmaya yardımcı olmaktadır.
Erkek tipi saç dökülmesi;
genetik yatkınlığı olan kişilerde görülen ve erkeklik hormonuyla
ilişkilendirilen saç dökülmesi şeklidir. Erkeklerde bu tip saç dökülmesi şakak
ve tepe bölgesinde görülürken, kadınlarda saçlı derinin üst bölümünde tamamen
seyrelme şeklinde görülür. Saçların seyreldiği alanların kenarlarında
olgunlaşmamış kısa, ince ve uca doğru giderek cılızlaşan saçlar bulunur.
Saç Dökülmesi Tedavisi
Androgenetik alopesi (AGA), hem erkek hem de kadınlarda en
sık görülen saç dökülmesi tipidir. Tüm saç dökülmelerinin %95 ini oluşturur.
AGA genetik olarak belirlenmiş kişilerde periferal androjenlerin etkisi
sonucunda terminal kılların vellus kıllara dönüşümüyle birlikte ön saç çizgisinin
çekilmesi, incelmesi ve seyrelmesi durumudur.
Hafif ve orta şiddette AGA tedavisinden ilk olarak saç
kaybının engellenmesi ve yeni saçların çıkmasını sağlamaya yönelik olmalıdır.
Medikal tedavi
Minoksidil:
Minoksidil bir tansiyon ilacı olarak piyasaya çıkmıştır. Yan etki olarak saç
çıkardığı görülmüştür. Kadın ve erkeklerdeki androgentik alopesi tedavisinde
FDA tarafından onay almış ilk üründür. Sürme ilaç şeklinde kullanılır. Sprey ve
köpük formu bulunmaktadır.
Finasterid:
Erkeklerde kullanım onayı olan, tablet şeklinde bir ilaçtır. Etkisi 6 aydan
sonra değerlendirilebilir.
Saç vitamin
enjeksiyonu: Bu tedavi şeklinde vitamin, mineral, minoksidil gibi damar genişletici
ajanlar saç derisine enjekte edilir. Saçın dökülmesi durur ve var olan saçlar
kalınlaşır. Hem bayanlar hem erkeklerde yeniden saç gelişimi üzerine olumlu
etkileri gözlenmiştir. Saç gelişimine yönelik vitamin enjeksiyonu değişik
nütrientleri (biotin, hyalüronik asit ve silika gibi), vazodilatörleri ve
androjen blokerleri kullanır. İlk uygulamadan haftalar sonrasında saçların
tekrar geliştiği gözlenir, yaklaşık altı ay sonrasında dökülen bölgeler yeniden
canlanır ve normal yapıda saçlarla yer değiştirir. Uygulamaların belirli
aralıklarla devamlılığı gereklidir.
Trombositten zengin
plazma (PRP) tedavisi: Saç derisini yenilemek, onarmak ve güçlendirmek için
kullanılmak amacıyla kandan alınan materyallerdir. Hastadan 10-20 ml kan
çekildikten sonra özel santrifüj ve mikrofiltreleme yöntemleriyle alyuvarlar
kandan ayrılarak trombosit (platelet) ve akyuvarlar gibi zengin plazma
materyalleri elde edilir. Trombositler zarar görmüş bir dokuyla etkileşime
geçtikleri anda aktive olarak doku onarıcı birçok etmen salgılar. Böylece
zengin materyaller saç kaybını önlemeye yardımcı olduğu gibi saç ekimi sonrasında
iyileşme sürecini de hızlandırmayı sağlar.
Saç ekimi: AGA
tedavisinde saç ekimi, rotasyon flepleri, deri redüksiyonu, delgi greftleme
(punch graft) ve tek tek folikül transplantasyonunu içeren değişik cerrahi
yaklaşımlar bulunmaktadır. Günümüzde AGA tedavisinde foliküler ünite nakli en
çok kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde oksipital bölgede yer alan dökülmeye
dirençli foliküller alınarak saç dökülmesinin olduğu alanlara ekilir. Bu
işlemde follicular unit transfer (FUT) ve follicular unit extraction (FUE)
olmak üzere iki cerrahi teknik kullanılır. FUT işleminde operasyon oksipital
bölgeden alınan fleple başlar. FUE işleminde ise foliküller tek tek mikro
delgiler ile çıkartılıp, alıcı alanlardaki önceden açılmış olan saç kanallarına
yerleştirilir. Operasyon sonrasında ise nakledilen saç foliküllerini korumak ve
geliştirmek amacıyla medikal tedavi ile desteklenebilir.
Düşük-Düzey ışık
tedavisi: 650-900 nm dalga boyunda ışık yayan diodlar içeren sistemlerle
uygulanır. Işığın kıl folliküllerini aktive ettiği, kıl folliküllerindeki kan
akımını arttırdığı ve mitokondrilerde adenozin trifosfat üretimini regüle edip
kılın anajen faza geçişini stimüle eder. HairMax lazer tarağı erkek tipi saç
dökülmesi tedavisi için 2011 de de kadın tipi saç dökülmesi için FDA onayı
almıştır. Alet lazer ışını hizasında yer alan bir saç tarağı ile uygulanır.
Araştırmalara göre hem temporal hem verteks bölgelerinde artmış saç sayısı ve kılın
dayanıklılığında artış saptanmıştır. Bildirilen yan etkiler saçlı deri iritasyonu
veya eritemdir. Medikal veya cerrahi tedaviye destek olarak ya da tedaviye
direnç gösteren hastalar için ideal bir alternatif olabilir.
Aminoasitler:
Özellikle sisteinin, büyüme faktörlerinin artmasına neden olduğu
düşünülmektedir.
Eser elementler:
Çinko ve bakırın saçın beslenmesini arttırdığı ileri sürülmüştür. Androjenik alopesili
hastalarda demir depolarının azalmasıyla ilgili çelişkili sonuçlar bulunmuştur.
Demir eksikliği olmadan demir takviyesi yapılması ile ilgili yeterince kanıt
yoktur.
Vitaminler:
Özellikle biotin ve niasinin saçın büyümesiyle ilgili etkileri ileri
sürülmüştür ve saçın beslenmesi üzerine pozitif etkileri vardır.
Proantosiyanidinler:
Bu grupta prosiyanidin B de yer alır. Prosiyanidin B, antioksidan özelliklere sahip
flavonoidlerdendir. Prosiyanidin B nin, 6 aylık kullanımdan sonra erkeklerde
saç sayısında önemli artışa yol açtığı gösterilmiştir.